Bağımsızlık Meydanı… Gece saat 02:00…
Halen Avrupa Birliği’ne entegrasyon taraftarlarının düzenlediği mitinge yeni-yeni insanlar geliyor.
Onlar nöbeti devralacak olanlar. Meydanda bulunanların bir kısmı birkaç saat dinlenmek için evlerine gidiyor, yeni gelenler onların yerine nöbet tutuyor. 4 gecedir meydanda kaldığını söyleyen, talepleri yerine getirilene kadar kalmaya devam edeceğini belirtenler de var…
Meydanın etrafında kurulan çadır sayısı giderek artıyor. Çoğu Eski Başbakan Yuliya Timoşenko’nun lideri olduğu Batkivşina Partisinin, ünlü boksör Vitali Kliçko başkanlığındaki UDAR (Darbe) Partisinin ve Svobova (Özgürlük) Harekatının çadırları. Farklı bölgelerden gelen vatandaşların, ayrı-ayrı STK’ların kurduğu çadırlar da var.
Çadırların hemen yanı başında sıcak kıyafetler, battaniyeler toplanmış. Vatandaşlar evlerinden getiriyor. Geceyi meydanda geçirecekler için. İsteyen istediği kıyafeti seçip alıyor.
Diğer tarafta odun tedariki yapılıyor. Ukrayna’nın buz gibi havasında ateşsiz geçinmek mümkün değil çünkü. Her tarafta ateş yakılmış. Gece ilerledikçe meydandaki müziğin temposu artıyor…
Konuşmaların yapıldığı platformun karşı tarafında kurulmuş “Yılbaşı Ağacı” her sene olduğu gibi yüne de Kievlilerin ve kentin konuklarının hatıra fotoğrafı çektirdiği en popüler mekan. Ancak bir farkla. Şimdi o ağaç Yılbaşı Ağacı değil, “AB ağacı”. Çünkü protestocular 30 Kasım gecesi Berkut’un meydandaki insanları dağıtmasının ardından kurulan Yılbaşı Ağacı’nın süslenmesine fırsat vermediler. “Ukrayna’ya Yılbaşı Ağacı” lazım değil diyen Ukraynalılar, “ağac”ın tepesine AB bayrağı diktiler, süs malzemeleri yerine de AB ve Ukrayna bayrakları, çeşitli pankartlar, posterler kullandılar…
Bağımsızlık meydanını ortadan kesen ünlü Kreşatik caddesi trafiğe kapalı. Tahtadan, ağaçtan, demirden barikatlar yapılmış. Muhaliflerin bir kısmı bu barikatların etrafında nöbet tutuyor. Özel yetkili polis gücü Berkut’un beklenmedik bir saldırısına karşı tetikteler. Gerçi 30 Kasım’da yaşanan olayların ardından Berkut polislerinin mümkün olduğunca nazik davranmaya çalıştığını söylüyorlar, ancak yine de endişeliler. “Belli olmaz” diyor barikatın önünde nöbet tutan İgor adlı bir genç: “Onlar emir kulu, emir aldıkları zaman saldırırlar”…
Berkut’a karşı tüm ülke çapında kampanyalar yürütülüyor. Sosyal ağlarda özel yetkili polis gücünde görev yapanların isimleri, telefon numaraları, adresleri deşifre ediliyor, annelerine çağrılar yapılıyor.
Muhalefetin Berkut kadar tepkili olduğu bir diğer güç de “Tituşki” adını verdikleri spor görünümlü gençler. Protestocular, Hitler Almanya’sı dönemindeki paramiliter askeri örgüt SA’ya (Fırtına Bölügü) benzettikleri “Tituşki”lerin provokasyonlar yapmaya çalıştıklarını iddia ediyor. “Tituşku” teriminin kaynağı ise geçtiğimiz mayıs ayında Kiev’de iki gazeteciye saldıran özel güvenlikçi-sporcu Vadim Tituşko’nun soyadından kaynaklanıyor. Ukraynalı protestocular, gazetecileri de “Tituşki”lere karşı uyarıyor: “Berkut ve Tituşki’ler gazetecileri sevmezler, dikkatli olun”…
Meydanın diğer tarafında ise otomobillerden oluşan polis barikatı var. Polis, protestocuların Cumhurbaşkanlığına doğru yürüyüşe geçmesini engellemek için barikat kurmuş.
Bağımsızlık Meydanının sağ tarafında bulunan Ukrayna Sendikalar Konfederasyonunun binası protestocuların karargahına dönüşmüş. Gazeteci ve protestocu olmayanlar içeriye alınmıyor. Girişte meydandaki protestoculara ve gözaltına alınan, hastanelerde bulunan muhaliflere yardım etmek isteyen gönüllülerin kayıt yaptırması için masa konulmuş. Masanın önündeki kuyruk hiç bitmiyor. Kayıt masasının yanı başında hukuki ve psikolojik yardım masaları bulunuyor. Protestocular hukuki yardım masalarının oluşturulma nedenini meydandan çok sayıda insanın kaybolması ve 30 Kasım’da Berkut’un şiddetine maruz kalan gençlerin bulundukları hastanelerde gözaltına alınmasıyla açıklıyor.
Yine binanın alt katında büyük bir alanda meydana toplananlar için yiyecek ve içeceklerin hazırlandığı bir mutfak kurulmuş. Mutfağa dışarıdan kimse alınmıyor. Gazetecilere bile tepki gösteriyorlar. Mutfağın hemen önündesağlık ocağı, yine alt kattaki bir köşede sıcak kıyafet ve battaniye dağıtılan ayrı bir bölüm oluşturulmuş.
“Milli direniş karargahı”nın ikinci katında ise siyasiler ve gazeteciler “kaynıyor”. İkinci katta basın merkezi oluşturulmuş. Yerli ve yabancı gazeteciler için bedava İnternet ve çalışma koşulları sağlanmış. Gazetecilere de sıcak çay-bisküvi-tost ikramı yapılıyor. “Karargah”ın ayrı bir odası muhalif milletvekillerine ayrılmış. Bu odada muhalifler kendi aralarında görüşmelerini yapıyorlar, sonra ise basın merkezine gelerek medyayı bilgilendiriyorlar…
Bazı protestocular medyanın siyasi liderlere ilgi göstermesine kızıyor. “Kliçko, Yatsenyuk çok önemli değil, gidin sokağı çekin” diye tepki gösterenler var. Bunlar özellikle parti üyeliği olmayan protestocular…
Ukraynalıların talebi artık sadece Avrupa’ya entegrasyon değil. Bağımsızlık Meydanında kurulan tribünden de, meydanın çevresinde kurulan çadırlardan da “istifa” sloganları yükseliyor. En çok duyulan bir diğer slogan ise “Ganba, get!”, yani “Çete, defol!”… Gerçi Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in istifası talebi de sesleniyor, ancak protestocuların öfkesinin en önemli hedefi Başbakan Nikolay Azarov. Nikolay Azarov, 30 Kasım’da polisin şiddet uyguladığı insanların protestocular değil, provakatörler olduğunu söylüyor. Bu, muhalefetin tepkisini daha da arttırıyor. Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Çin ziyaretini iptal etmemesine de çok öfkeli muhalifler. UDAR Partisi Genel Başkanı, muhalif milletvekili Vitali Kliçko “Yanukoviç sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyor, ancak biz ona ne olduğunu anlatırız” diyor. Tüm gazetecilerin muhalif liderlere sorusu aynı: “Hükümet talebinizi kabul etmezse, ne yapacaksınız?” Kliçko’nun cevabı çok sert: “Ya hükümet istifa edecek, ya da biz tüm ülkeyi bloke edeceğiz. Resmi kurumları, mahkemeleri, okulları – her yeri bloke edeceğiz”.
Hükümet ise birkaç gündür Bakanlar Kurulunun merkezi girişini ve Kiev Belediyesinin binasını bloke edenlere uyarılarda bulunuyor. Kiev Mahkemesinin dün verdiği karara göre, protestocuların söz konusu binaların ablukasını kaldırması gerekiyor. Yarın bu kararı yerine getirmek için icra memurları devreye girecek. Aslında Bakanlar Kurulunun binası karşısındaki abluka neredeyse tamamen kaldırılmış. Gece saatlerinde binanın önünde sadece polisler vardı. Protestocuların yarın yeniden Bakanlar Kurulunun önüne geleceği söyleniyor. Polis gazetecilerin binaya yaklaşmasına, çekim yapmasına her hangi engel çıkartmıyor.
Başbakanlığın yakınında bulunan Ukrayna Parlamentosunun binası ise tamamen polis ablukası altında. Parlamentoya giden yollar üç taraftan kapalı. Yalnız karşı tarafındaki Mariinsk Parkından dolanıp parlamentonun önüne çıkmak mümkün, ancak söz konusu parkta da Yanukoviç taraftarları toplanmış. Mariinsk Parkını kendine mesken seçen Yanukoviç taraftarlarının sayısı çok fazla değil. Ancak çadırları daha modern. Onlar da muhalefetin parlamento binasına her hangi yürüyüş yapma olasılığına karşın burada nöbet tutuyor.
Gece uzuyor. Ukraynalıların sokak nöbeti sürüyor. Yarının nasıl açılacağını ise kimse bilmiyor – ne Bağımsızlık Meydanında gösterilerinin barışçıl olduğunu kanıtlamak istercesine müziğin temposunu giderek arttıran AB taraftarları, ne Mariinsk Parkındaki büyük çadırlarda mevzilenmiş” sessiz Yanukoviç taraftarları, ne Kiev’de sağa-sola koşturan, sayısı 3 bine yaklaşan yabancı gazeteciler…
Onlar nöbeti devralacak olanlar. Meydanda bulunanların bir kısmı birkaç saat dinlenmek için evlerine gidiyor, yeni gelenler onların yerine nöbet tutuyor. 4 gecedir meydanda kaldığını söyleyen, talepleri yerine getirilene kadar kalmaya devam edeceğini belirtenler de var…
Meydanın etrafında kurulan çadır sayısı giderek artıyor. Çoğu Eski Başbakan Yuliya Timoşenko’nun lideri olduğu Batkivşina Partisinin, ünlü boksör Vitali Kliçko başkanlığındaki UDAR (Darbe) Partisinin ve Svobova (Özgürlük) Harekatının çadırları. Farklı bölgelerden gelen vatandaşların, ayrı-ayrı STK’ların kurduğu çadırlar da var.
Çadırların hemen yanı başında sıcak kıyafetler, battaniyeler toplanmış. Vatandaşlar evlerinden getiriyor. Geceyi meydanda geçirecekler için. İsteyen istediği kıyafeti seçip alıyor.
Diğer tarafta odun tedariki yapılıyor. Ukrayna’nın buz gibi havasında ateşsiz geçinmek mümkün değil çünkü. Her tarafta ateş yakılmış. Gece ilerledikçe meydandaki müziğin temposu artıyor…
Konuşmaların yapıldığı platformun karşı tarafında kurulmuş “Yılbaşı Ağacı” her sene olduğu gibi yüne de Kievlilerin ve kentin konuklarının hatıra fotoğrafı çektirdiği en popüler mekan. Ancak bir farkla. Şimdi o ağaç Yılbaşı Ağacı değil, “AB ağacı”. Çünkü protestocular 30 Kasım gecesi Berkut’un meydandaki insanları dağıtmasının ardından kurulan Yılbaşı Ağacı’nın süslenmesine fırsat vermediler. “Ukrayna’ya Yılbaşı Ağacı” lazım değil diyen Ukraynalılar, “ağac”ın tepesine AB bayrağı diktiler, süs malzemeleri yerine de AB ve Ukrayna bayrakları, çeşitli pankartlar, posterler kullandılar…
Bağımsızlık meydanını ortadan kesen ünlü Kreşatik caddesi trafiğe kapalı. Tahtadan, ağaçtan, demirden barikatlar yapılmış. Muhaliflerin bir kısmı bu barikatların etrafında nöbet tutuyor. Özel yetkili polis gücü Berkut’un beklenmedik bir saldırısına karşı tetikteler. Gerçi 30 Kasım’da yaşanan olayların ardından Berkut polislerinin mümkün olduğunca nazik davranmaya çalıştığını söylüyorlar, ancak yine de endişeliler. “Belli olmaz” diyor barikatın önünde nöbet tutan İgor adlı bir genç: “Onlar emir kulu, emir aldıkları zaman saldırırlar”…
Berkut’a karşı tüm ülke çapında kampanyalar yürütülüyor. Sosyal ağlarda özel yetkili polis gücünde görev yapanların isimleri, telefon numaraları, adresleri deşifre ediliyor, annelerine çağrılar yapılıyor.
Muhalefetin Berkut kadar tepkili olduğu bir diğer güç de “Tituşki” adını verdikleri spor görünümlü gençler. Protestocular, Hitler Almanya’sı dönemindeki paramiliter askeri örgüt SA’ya (Fırtına Bölügü) benzettikleri “Tituşki”lerin provokasyonlar yapmaya çalıştıklarını iddia ediyor. “Tituşku” teriminin kaynağı ise geçtiğimiz mayıs ayında Kiev’de iki gazeteciye saldıran özel güvenlikçi-sporcu Vadim Tituşko’nun soyadından kaynaklanıyor. Ukraynalı protestocular, gazetecileri de “Tituşki”lere karşı uyarıyor: “Berkut ve Tituşki’ler gazetecileri sevmezler, dikkatli olun”…
Meydanın diğer tarafında ise otomobillerden oluşan polis barikatı var. Polis, protestocuların Cumhurbaşkanlığına doğru yürüyüşe geçmesini engellemek için barikat kurmuş.
Bağımsızlık Meydanının sağ tarafında bulunan Ukrayna Sendikalar Konfederasyonunun binası protestocuların karargahına dönüşmüş. Gazeteci ve protestocu olmayanlar içeriye alınmıyor. Girişte meydandaki protestoculara ve gözaltına alınan, hastanelerde bulunan muhaliflere yardım etmek isteyen gönüllülerin kayıt yaptırması için masa konulmuş. Masanın önündeki kuyruk hiç bitmiyor. Kayıt masasının yanı başında hukuki ve psikolojik yardım masaları bulunuyor. Protestocular hukuki yardım masalarının oluşturulma nedenini meydandan çok sayıda insanın kaybolması ve 30 Kasım’da Berkut’un şiddetine maruz kalan gençlerin bulundukları hastanelerde gözaltına alınmasıyla açıklıyor.
Yine binanın alt katında büyük bir alanda meydana toplananlar için yiyecek ve içeceklerin hazırlandığı bir mutfak kurulmuş. Mutfağa dışarıdan kimse alınmıyor. Gazetecilere bile tepki gösteriyorlar. Mutfağın hemen önündesağlık ocağı, yine alt kattaki bir köşede sıcak kıyafet ve battaniye dağıtılan ayrı bir bölüm oluşturulmuş.
“Milli direniş karargahı”nın ikinci katında ise siyasiler ve gazeteciler “kaynıyor”. İkinci katta basın merkezi oluşturulmuş. Yerli ve yabancı gazeteciler için bedava İnternet ve çalışma koşulları sağlanmış. Gazetecilere de sıcak çay-bisküvi-tost ikramı yapılıyor. “Karargah”ın ayrı bir odası muhalif milletvekillerine ayrılmış. Bu odada muhalifler kendi aralarında görüşmelerini yapıyorlar, sonra ise basın merkezine gelerek medyayı bilgilendiriyorlar…
Bazı protestocular medyanın siyasi liderlere ilgi göstermesine kızıyor. “Kliçko, Yatsenyuk çok önemli değil, gidin sokağı çekin” diye tepki gösterenler var. Bunlar özellikle parti üyeliği olmayan protestocular…
Ukraynalıların talebi artık sadece Avrupa’ya entegrasyon değil. Bağımsızlık Meydanında kurulan tribünden de, meydanın çevresinde kurulan çadırlardan da “istifa” sloganları yükseliyor. En çok duyulan bir diğer slogan ise “Ganba, get!”, yani “Çete, defol!”… Gerçi Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in istifası talebi de sesleniyor, ancak protestocuların öfkesinin en önemli hedefi Başbakan Nikolay Azarov. Nikolay Azarov, 30 Kasım’da polisin şiddet uyguladığı insanların protestocular değil, provakatörler olduğunu söylüyor. Bu, muhalefetin tepkisini daha da arttırıyor. Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in Çin ziyaretini iptal etmemesine de çok öfkeli muhalifler. UDAR Partisi Genel Başkanı, muhalif milletvekili Vitali Kliçko “Yanukoviç sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyor, ancak biz ona ne olduğunu anlatırız” diyor. Tüm gazetecilerin muhalif liderlere sorusu aynı: “Hükümet talebinizi kabul etmezse, ne yapacaksınız?” Kliçko’nun cevabı çok sert: “Ya hükümet istifa edecek, ya da biz tüm ülkeyi bloke edeceğiz. Resmi kurumları, mahkemeleri, okulları – her yeri bloke edeceğiz”.
Hükümet ise birkaç gündür Bakanlar Kurulunun merkezi girişini ve Kiev Belediyesinin binasını bloke edenlere uyarılarda bulunuyor. Kiev Mahkemesinin dün verdiği karara göre, protestocuların söz konusu binaların ablukasını kaldırması gerekiyor. Yarın bu kararı yerine getirmek için icra memurları devreye girecek. Aslında Bakanlar Kurulunun binası karşısındaki abluka neredeyse tamamen kaldırılmış. Gece saatlerinde binanın önünde sadece polisler vardı. Protestocuların yarın yeniden Bakanlar Kurulunun önüne geleceği söyleniyor. Polis gazetecilerin binaya yaklaşmasına, çekim yapmasına her hangi engel çıkartmıyor.
Başbakanlığın yakınında bulunan Ukrayna Parlamentosunun binası ise tamamen polis ablukası altında. Parlamentoya giden yollar üç taraftan kapalı. Yalnız karşı tarafındaki Mariinsk Parkından dolanıp parlamentonun önüne çıkmak mümkün, ancak söz konusu parkta da Yanukoviç taraftarları toplanmış. Mariinsk Parkını kendine mesken seçen Yanukoviç taraftarlarının sayısı çok fazla değil. Ancak çadırları daha modern. Onlar da muhalefetin parlamento binasına her hangi yürüyüş yapma olasılığına karşın burada nöbet tutuyor.
Gece uzuyor. Ukraynalıların sokak nöbeti sürüyor. Yarının nasıl açılacağını ise kimse bilmiyor – ne Bağımsızlık Meydanında gösterilerinin barışçıl olduğunu kanıtlamak istercesine müziğin temposunu giderek arttıran AB taraftarları, ne Mariinsk Parkındaki büyük çadırlarda mevzilenmiş” sessiz Yanukoviç taraftarları, ne Kiev’de sağa-sola koşturan, sayısı 3 bine yaklaşan yabancı gazeteciler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder