28 Haziran 2016 Salı

SEVDADIR KARADENİZ...


 
Sevdadır Karadeniz…

Kalbinin, kafanın bir köşesine girdi mi, 
asla kurtulamazsın ondan, esiri olursun.

Giderken “zaman bir an önce gelsin” diye heyecandan ölürsün, vardığında “zaman dursun” dersin, her gidişinde daha fazla aşık olursun, daha dönmeden özlersin, döndüğünde bir sonraki gidişin hayalini kurarsın.

Başka bir yere benzemez Karadeniz, fena bağımlılık yapar, önceden söyleyeyim, bilesiniz…








24 Haziran 2016 Cuma

BİR YAYLA MASALI...

Size bir yayla masalı  anlatayım mı?


Yemyeşil otlarla, rengarenk çiçeklerle, çağlayan sularla, coşan derelerle, kaynayan çeşmelere,  kınalı kayalarla, yüksek ağaçlarla, dar patikalarla,  kekik, sarı çiçek,  yarpuz,  çilek tadıyla;  sac arasında pişen kömbe, yayıktan çıkan taze tereyağ kokusuyla, yoğurt doğramacı,  sütlaçla, ineğin memesinden çıkan sıcacık sütü içmek için bardak elinde sıra bekleyen, elindeki ekmeği süt makinesinden  akacak kaymağın altına tutan mutlu çocuklarla, koyun-kuzu sesiyle, köpek havlamasıyla dolu, masal gibi bir yayla…

Bu Blogda Ara