31 Ocak 2019 Perşembe

RESULZADE EMANETİ: AZERBAYCAN KÜLTÜR DERNEĞİ

“Sen bizimsen, bizimsen, durdukça bedende can,
Yaşa, yaşa, çok yaşa, ey şanlı Azerbaycan…” 


Çok yaşasın, hür yaşasın diye ömrünü verdiği Cumhuriyet kurulduğunda O, daha 34 yaşındaydı.  
Kendisi gibi genç, bilgili ve vatansever bir kadroyla yıllarca o güne hazırlanmışlardı.

Nihayet, 28 Mayıs 1918’de Doğu’da ilk kez Türk milli kültürünü, İslam inancını ve çağdaşlığı bir arada buluşturan cumhuriyeti ilan etmiş, çoğu devletlere örnek olacak reformları gerçekleştirmiş, çok büyük badireler atlatarak devletlerini uluslararası düzeyde tanıtmayı başarmışlardı.

Artık tarihte Azerbaycan Cumhuriyeti adında bir devlet vardı ve bu, Mehmet Emin Resulzade ile yol arkadaşlarının en büyük eseriydi…



Takvim 27 Nisan 1920’yi gösterdiğinde bu muhteşem eser, işgalci Rusya’nın eliyle rafa kaldırıldı.

Azerbaycan, onu bağımsız görmek isteyenlere dar edildi.

Komünist vahşetinden kurtulamayan yüzlerce, binlerce insan o karanlık 
günlerde ya mezara, ya hapishaneye, ya da muhacerete göç etmek zorunda kaldı.


Mehmet Emin, hapis, sürgün, ölüm tehlikelerini atlatıp 1922 senesinde Türkiye’ye geldiğinde Azerbaycan istiklaline gönül vermiş muhacirleri darmadağın halde bulmuştu.

Fakat karamsarlık yoktu O’nun karakterinde, zora teslim olmayı sevmezdi.
Hemen harekete geçti, 27 Nisan 1924’te Azerbaycan Kurtuluş Mücadelesinin ilk ocağı olan Azerbaycan Milli Merkezi’ni kurdu.

İstanbul’da kurulan Milli Merkez kısa sürede muhacirlerle ilgili bilgileri bir araya getirerek onlar arasında irtibat kurmaya başladı.

1920’li yılların sonlarına gelindiğinde Azerbaycan Milli Merkezi’nin bağımsızlık mücadelesi tüm Türkiye’de duyulur olmuştu.

Sovyet rejiminin bitmeyen baskıları sonucu Resulzade Türkiye’yi terk ederek Polonya’ya gidince de bu faaliyetler tek bir gün dahi aksamamış, hatta Milli Merkez, sınırları aşarak Avrupa’da Sovyet karşıtı faaliyetlerde Azerbaycan’ı temsil etmeye başlamıştı.  

1947 senesinde yeniden Türkiye’ye döndüğünde daha önce ektiği tohumları yeşermiş bulmuştu Mehmet Emin.

Artık hepsi birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, ancak bağımsız Azerbaycan sevdasını da kalbinde yaşatan büyük bir kalabalık vardı etrafında.  

Azerbaycan’ın yeniden bağımsızlığına kavuşması umuduyla Ruslara karşı Almanya saflarında savaşıp geri dönen ve Rusya’ya iade edilmekten kurtulmayı başaran yeni bir muhacir grubu daha katılmıştı o kalabalığa.

Mehmet Emin, her zaman yaptığı gibi arkadaşları ile istişare ederek kararını vermişti – Milli Merkez’in yanında resmi olarak dernek statüsünde bulunan bir kuruluş daha tesis edilecekti. 

Siyasi mücadeleye kültürel bilinci de eklemekti büyük liderin amacı…

İşte, işgal altındaki Azerbaycan’a umut, gurbetteki Azerbaycan’a ocak olan Azerbaycan Kültür Derneği böyle doğdu…

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yurtdışında eğitime gönderdiği öğrencilerden İsmail Saryal, muhacirlerden Aziz Alpaut, Mehmet Altunbay ve gazeteci Nureddin Ardıçoğlu ilk faaliyetleri başlattı. 
İsmail Saryal ve eşi Helena (Leyla) Hanım

1 Şubat 1949’da Doktor Hamit Ataman, Doktor Aziz Alpaut,  Mehmet Altunbay’ın kuruculuğu ile Azerbaycan Kültür Derneği çalışmalarına başladı. Derneğin kuruluş aşamasında en büyük yük kurucularla birlikte Feyzi Aküzüm ve Kurban Biter’in üzerindeydi...

Türkiye’yi kendine ikinci vatan seçen Azerbaycanlılarla Türk Dünyasına gönül vermiş Karslı Yüksel Tahsil Talebelerine Yardım Cemiyeti üyelerinin gayretleri sonucu ilk kurultay gerçekleşti.

Azerbaycan Kültür Derneği başkanlığına Doktor Hamit Ataman seçildi. Aziz Alpaut Başkan Yardımcısı, Feyzi Aküzüm Genel Sekreter, Enver Roman Muhasip üye oldu. Mehmet Altunbay, Ahmet Karaca gibi genç kadrolar da kuruluşta görev aldı. Mehmet Emin Resulzade derneğin fahri başkanı seçildi…

Doktor Hamit Ataman

Feyzi Aküzüm, Ahmet Karaca, Kurban Biter


Mehmet Altunbay





Soldan ikinci Enver Roman



Ulus Anafartalar caddesi üzerindeki Vakıf İş Hanında bulunan 324 nolu oda Azerbaycan Kültür Derneği’nin ilk ofisi oldu. 

Mehmet Emin Resulzade her hafta toplantılara katılıyor, görüşlerini açıklıyordu.

Artık Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin siyasi mirasının taşıyıcısı Milli Merkez’in yanı sıra yok edilmeye çalışılan tarihin ve kültürün koruyucusu olan bir ocak daha vardı.   

Azerbaycan Kültür Derneği, ilk ses getiren toplantısını 28 Mayıs 1949’da yaptı. 

Azerbaycan istiklalinin kuruluş yıldönümünde Ankara Halkevi Binasında “Azerbaycan’ın Kültür Gelenekleri” adlı konferans verildi. Konuşmacı Mehmet Emin Resulzade’ydi. 

Azerbaycan tarihini, kültürünü anlattığı konuşmasını “Sonunda zafer üç renkli istiklal bayrağının, Milli Azerbaycan Türk Demokrasi Kültürünündür” diye tamamladı o gün büyük lider…

Sonrasında iki konferans daha verdi Ankara’da. Hayatlarını Azerbaycan’a adamış Mirze Bala, Abdülvahap Yurtsever, Kerim Oder, Ahmet Caferoğlu gibi arkadaşlarını da konferanslar vermeye teşvik etti. Azerbaycan tarihini, kültürünü, ekonomisini, coğrafyasını, edebiyatını anlattılar, ama ana vurguları hep istiklal oldu… 



Takip eden yıllarda Azerbaycan Kültür Derneği, Azerbaycan’a aidiyet duygusu taşıyan herkesin ocağına çevrilmeyi başardı.

28 Mayıs İstiklal Günü, 15 Eylül Bakü’nün kurtuluşu günü ve 12 Ocak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dünya devletleri tarafından tanınması günü balolarla, gecelerle kutlanıyor, Azerbaycan’da unutturulan üç renkli bayrak salonları süslüyor, çocuklara Azerbaycan Milli Marşı okutuluyordu. 

Azerbaycan’ın Sovyet Ordusu tarafından işgal edildiği 27 Nisan’da ise derin bir hüzün çöküyordu o coşkulu kalabalığın üzerine.  İşgal telin ediliyor, “bir gün Azerbaycan yine bağımsız olacak” umudu ise o hüzne rağmen hiç tükenmiyordu…


 1952 senesinde dernek faaliyetlerini daha çok duyurmak ve kalıcı hale getirmek için Azerbaycan Türk Kültür Dergisi yayına başladı.

1 Nisan’da Doktor Ahmet Yaşat’ın redaktörlüğünde ilk sayısı çıkan derginin kapağında Azerbaycan haritası vardı. Derneğin amacı ise sönmeyen bir meşale ile açıklanıyordu…

Azerbaycan Dergisi tüm Türkiye’de Azerbaycan sevdasını yaşatanların umut ışığı oldu.

Azerbaycan Kültür Derneği, bugün hem Resulzade ve dava arkadaşlarının, hem de Azerbaycan muhaceretinin faaliyetlerini araştırmak isteyenler için en önemli kaynak niteliği taşıyan derginin yanı sıra yayınladığı 57 kitapla da tarihe imzasını attı.

“Demir perde” yıllarında Türkiye radyo ve televizyon kanallarına Azerbaycan müziğini ilk getiren de, Türkiye’de Nevruz’u coşkulu toplantılarla kutlayan da, kurduğu sayısız ekiplerle Azerbaycan dansını yaşatan da, Sovyet İttifakı’nın yaşadığı günlerde Ankara’da 23 Nisan şenliklerinde Azerbaycan ekibini üç renkli bayrakla sahneye çıkartan da yine Azerbaycan Kültür Derneği idi…

Dernek, 1950’li yıllardan itibaren Güney Azerbaycan’ın da sesi oldu. Güney’den öğrenim için Türkiye’ye gelen yüzlerce öğrenciye kapılarını açtı.

 6 Mart 1955 senesinde Mehmet Emin Resulzade, Ankara’da ebediyete göç etti.
İzdihamlı bir törenle Ankara Cebesi Asri Mezarlığında defnedildi büyük lider. 
Azerbaycan Kültür Derneği, geride bıraktığı en önemli emanetlerindendi.

Azerbaycan Kültür Derneği, büyük lider Mehmet Emin Resulzade’nin diğer emanetleri gibi mukaddes mezarına sahip çıkmayı her zaman kendine görev bildi.  

Resulzade’nin mezarı 2008 senesinde dernek Genel Sekreteri Tuncer Kırhan’ın üstlendiği proje ile Anıt Mezar olarak yeniden düzenlendi.


2017 senesinde ise büyük liderin eşi Leyla Resulzade’nin mezarı Azerbaycan Kültür Derneği’nin girişimiyle, dernek Yönetim Kurulu üyesi ve Anıtlar Derneği Genel Başkanı  Selçuk Önal’ın desteği ile yeniden yaptırıldı.

90’lı yıllarda  Azerbaycan Kültür Derneği, tarihinin omuzlarına yüklediği ağır yükün bilinci ve sorumluluğu ise yeni bir misyon edindi. 

1988 yılından itibaren Azerbaycan’a gidişleri başlatarak, çeşitli bilim, kültür, siyaset çevreleri ile ilişkiler kurarak Türkiye ile Azerbaycan arasında hem de siyasi köprü rolünü üstlendi.

20 Ocak 1990 olayları sırasında Türkiye’de hükümet yetkililerine durumun vahametini anlatarak ülke çapında eşi görülmemiş mitingler düzenlenmesini sağladı ve Azerbaycan halkının sesi olmayı başardı. O günlerde Genel Merkez’in yanı sıra Bursa, Iğdır ve diğer şubelerin düzenlediği mitingler de büyük ses getirdi…

1991 senesinde Ermeni canilerinin saldırıları sonucu yaralanan Azerbaycan vatandaşları için Türkiye’de başlatılan ve 250 bin dolar toplanan yardım kampanyasının öncüsü de Azerbaycan Kültür Derneği idi.




O yıl 50 Azerbaycanlı öğrencinin Türkiye’ye getirilerek çeşitli üniversitelere yerleştirilmesi ise Azerbaycan Kültür Derneği’nin büyük vizyonunu ortaya koyan en önemli tarihi olaylar sırasında yerini aldı.

Devamında dernek daha çok sayıda askeri-sivil öğrencinin Türkiye’de eğitim görmesine önayak olacaktı…


18 Ekim 1991 senesinde Azerbaycan ikinci kez bağımsızlığına kavuştuğunda da Azerbaycan Kültür Derneği yine istiklal savunucularının yanındaydı. 
Öncesinde Azerbaycan Halk Cephesi ile ilişkiler kurulmuş, görüşmeler yapılmış, anlaşmalar imzalanmıştı.

1992 senesinde Azerbaycan Halk Cephesi lideri Ebülfez Elçibey ilk demokratik seçimlerde Cumhurbaşkanı seçildi.

Azerbaycan Kültür Derneği bütün sorumluluğu, bilgi ve birikimi ile yine görev başındaydı. Dernek Genel Başkanı Cemil Ünal Toprak Reformu Bakanı, dernek üyesi, Emekli Tuğgeneral Yaşar Demirbulak ise Cumhurbaşkanı Müşaviri olarak bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti hükümetine yardım için görevlendirildi.

Ankara’da Azerbaycan Büyükelçiliği’nin açılışında da baş rolde yine Azerbaycan Kültür Derneği vardı. Azerbaycan Kültür Derneği’nin vizyon sahibi liderlerinden Mehmet Kengerli, çok sevdiği dava arkadaşı Mehmet Emin Resulzade’nin emaneti olan üç renkli Azerbaycan bayrağını o açılışta Elçibey’e takdim etti.  



Ardından Resulzade’nin diğer emaneti de vatana döndü – Müsavat Partisi Azerbaycan’da yeniden faaliyete başladı.

Takip eden yıllarda derneğin eli yine hep Azerbaycan’ın üzerinde oldu. Azerbaycan’dan gelen herkes derneği kendi ocağı bildi, burada sorununa çözüm, derdine çare buldu…




Sadece Kuzey Azerbaycan’ın değil, Güney’deki Türkistan’daki, Kırım’daki, Bulgaristan’daki, Irak’taki, Balkanlar’daki Türklerin de dertleriyle dertlenen Azerbaycan Kültür Derneği, gerek tekbaşına, gerek kardeş kuruluşlar ve derneklerle çok sayıda çalışmaya da imzasını attı.

Azerbaycan Kültür Derneği, tarihinin farklı dönemlerinde üstlendiği misyon gereği siyasi süreçlerde yer alırken kültür faaliyetlerini de aksatmadan sürdürdü.

Farklı festivallere katılan, birincilikler kazanan dans ekipleri yetiştirdi, sayısız konserler,  geceler, Nevruz şenlikleri düzenledi.

Yükünü daha çok Dernek Kadınlar Kolu’nun üstlendiği bu faaliyetler Azerbaycan Kültür Derneği’nin toplumun farklı kesimleriyle kucaklaşmasını, Azerbaycan kültürünün Türkiye’de yaşatılmasını sağladı.

Dernek, kalabalık bir kadrodan oluşan Halk Dansları Topluluğu’nun yanı sıra 2018 senesinden itibaren başlattığı koro çalışmalarıyla halen bu yöndeki faaliyetlerini sürdürüyor…



Doktor Hamit Ataman, Resul Ünsal, Kerim Oder, Ahmet Yaşat, Celal Odelli, Mehmet Kengerli, İskender Aküzüm ve Feyzi Aküzüm’ün başkanlıklarında büyük zorlukları aşarak çok önemli faaliyetlere imza atan Azerbaycan Kültür Derneği, bugün de Genel Başkan Cemil Ünal’ın öncülüğünde çizgisinden taviz vermeden misyonunu devam ettiriyor.

70 yıldır Azerbaycan’la Türkiye arasındaki gerçek bağın gerçek temsilcisi olan bu büyük ocak, Genel Merkez’in yanı sıra Bursa, Turgutlu ve Kocaeli şubelerinin de faaliyetleriyle gücüne güç katıyor.


Gücün eksilmesin, ışığın azalmasın, sönmeyen meşalemiz!
Nice 70 yıllara, koca çınar!


GÖNÜL ŞAMİLKIZI














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara