1 Ocak 2016 Cuma

Yeni bir merhaba....

Sevgili dostlar, 

Bilenler bilir, kendimi bildim bileli hep yazmışımdır. 

Çok küçükken çocuk aklımla şiirler yazardım, notlar tutardım, gazetelere  mektuplar gönderirdim, okulda duvar gazetesi çıkartırdım...

Sonra çok genç yaşlarımda gazetede yazmaya başladım. Çalışmaktan, koşturmaktan, risk almaktan hiç korkmadan hep yazdım. 

Şansım,  Azerbaycan'da medyanın henüz güçlü olduğu, çok iyi gazetecilerin, çok iyi gazetelerin olduğu zamanda yazmaya başlamamdı. O çok iyi gazetecilerden övgü almak için çırpınır dururduk (m) o zamanlar... 

Bakü'de olduğum sürede bir kaç aylık kısa aralıklar hariç, hep yazdım. İyi yazdıklarım da oldu, kötü yazdıklarım da. Beğendiklerim de, beğenmediklerim de. Övülen de, eleştirilen e. Ama yalan hiç yazmadım, çok şükür...

TRT'de  ilk 3 sene çeviri yaptıktan  sonra 2013'te nihayet sevdiğim işe dönme fırsatı kazandım:) Tam bir sene meslek hayatımın en yoğun, en dolu, en verimli, en güzel dönemini yaşadım. 

Azerbaycan'da seçimleri takip ettim, Gürcistan'da seçimi ve siyaseti çok yakın mercek altına aldım, Türksat 4 A uydusunun fırlatılmasına tanıklık ettim, bilerek en sona bıraktığım Ukrayna'yı ise neredeyse ezberledim:) 

Ukrayna krizinin ilk gününden başlayarak defalarca Kiev'e gittim, en kritik olayların yaşandığı anlara tanıklık ettim, Kırım'ın işgalini en başından itibaren izledim, yüzlerce haber, canlı yayın yaptım.  

Ama yine de en sevdiğim iş yazmaktı - hep yazdım.  Yayın aralarında, gece yayın bittikten sonra boş vakit buldukça bir taraftan da yazmaya devam ettim. 

Mütevazı olmayacağım, Ukrayna'yı takip etme konusunda kimsenin benimle yarışabileceğini zannetmiyorum.  

Sonra kurum içi görev  değişikliği nedeniyle  yazıdan yine ayrı düştüm. Televizyon, radyo derken olayları, gelişmeleri yine takip ettim, ama öyle uzun-uzun yazamadım. 

Çok uzun zaman hiçbir şey yazamadım, iş dışında kendimi yemeğe, gezmeye, çiçeğe, böceğe verdim:)


Kitap yazmayı öneren arkadaşlarım oldu, hatta bir ara başlayacak gibi oldum, ama hayat işte, araya bir olumsuzluk girdi, onu da yapamadım...

Ve bir gün internet sitesinin yenilendiğini görünce ve yazılarımın büyük bir kısmını aramada dahi bulamayınca kafamdan vurulmuşa döndüm. 

İşte o gün uzun zamandır düşündüğüm ve çok sevdiğim bazı dostlarımın önerdiği blog oluşturma fikrini gerçekleştirme zamanının geldiğini düşündüm.

Amacım, Yeni Yıla yeni yazıyla başlamaktı. 

Bu sefer de hastalık araya girdi, yine olmadı. Ama kararlıydım, en azından bu haberi sizlere duyurmak istedim.  Yazılarımın yaklaşık yarısını bloğa topladım. 
Geri kalan kısmını da yakın günlerde tamamlayacağım ve nerede olursam olayım, buradan yazmaya devam edeceğim. 

Umarım, yazdıklarım sizlerin de işine yarar... 

Sizin eleştirilerinizin, görüşlerinizin, önerilerinizin benim işime yarayacağı gibi...


Sevgilerimle,

Gönül Şamilkızı 





3 yorum:

  1. Yaz, gözəl qız, yaz! Bizim yerimizə də yaz!

    YanıtlaSil
  2. Könül Hanım, hem olayları tüm gerçekliği ile anlatımınız hem de güçlü analizlerinizle yaptığınız tespitlerinizi merakla takip ediyoruz. Cesaretiniz, Aklınız ve vicdanınızla yoğurduğunuz, ayrıca büyük emekler harcayarak ortaya koyduğunuz yazılarınızı değerlendirme yönündeki bu çalışmanız için başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle güzel cümlelere değer bir şeyler yapabildiysem, ne mutlu bana. Çok teşekkür ederim!

      Sil

Bu Blogda Ara